13 Haziran 2016 Pazartesi

LUNCH BOX-MİNİ KORE DİZİSİ YORUMUM

LUNCH BOX


     Hangi kafayla oruç halimle bu diziyi izledim bilinmez ama bu 3 bölümlük toplamda yarım saatinizi bile almayacak bu mini Kore dizisini tanıtmak istiyorum sizlere. (Blogumu yanlışlıkla açan yabancılar dışında yazılarımı okuyan tek bir Türk olmadığını bilsem deJ Ah, şu yalnızlık...)
     Bu mini dizinin başrollerinde Angry Mom ve Cheer Up! ‘tan tanıdığım Ji Soo ve Endonezyalı Amelia Tantono var. Bu kızı çok sevdim ya… Ama sanırım bu kız tam oyuncu değil. Kore’de yaşıyormuş ve Kaynak yatırım&geliştirme gibi bir alanda çalışıyormuş.

     Dizi Kore’de okuyan Endonezyalı üniversite öğrencisi Lia’nın ve ona aşık olan,yemek pişirmeyi de çok seven Koreli Yong’un hikayesini anlatıyor. Yong, Lia’nın kalbini çalabilmek için her gün helal yemek kutuları hazırlar. Zaten toplamda 30 dakika sürmeyen bu mini dizi için laf kalabalığı yapmaya gerek yok. 
     Çok aç olduğumu bana sıkça hatırlatsa da hafif bir tebessümle izledim diziyi. Boş vaktiniz varsa ve benim gibi izleyeceğiniz dizilerin bitmesini bekliyorsanız ama bir yandan da Koresiz kalamıyorsanız, izlemenizi tavsiye ederim.
Diziden not edilmeye değer söz ise:
Yemek pişirmek aynı mektup yazmak gibidir. Anladım ki sana verdiğim değeri ve saygıyı bu şekilde gösterebilirim.


  İyi seyirlerJ

10 Haziran 2016 Cuma

EXO EX'ACT YORUMUM

EXO-EX’ACT

      Veee sonunda EXO geri döndü!!! Üçüncü full albümleri EX’ACT ile…

   Yeni albümle logoları da değişti. Lucky One için dört yapraklı yonca, Monster için ise ek bi çiviyle kemiklerden oluşmuş eski logo ( Frankenstein simgelenmiş sanırım) tercih edilmiş.

   Üyelerin V App’teki özel yayınları, basın konferansı, comeback showcase’i derken çok bekledik ama değdi gerçekten. İki çıkış parçasını da çok sevdim.
   Lucky One funky bi şarkı olup daha çok clubbing havasındayken, Monster bana B.A.P’inin One Shot şarkısını hatırlattı nedense.

   İki çıkış parçası da güzel cidden. Ama ne yazık ki albümde bir türlü sevemediğim şarkılar var.
Mesela, Artificial Love. Ar---tı---fi---şıl--- şarkılarda hecelemeler beni hep sıkar…

   Bi de White Noise. Aslında şarkının adını duyduğumda çok heyecanlandım. Karanlık Zihinler’deki (Okuduğum en iyi distopyalardan biri olan bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.) beyaz gürültüyle alakası mı var, yok artık bu kitap Kore’de bu kadar ünlü mü ki diye bir sürü senaryo kurdum kafamda. Ama alakaları 0 tabi kiL Bu şarkının nakaratındaki incelmeleri sevemedim.

   Cloud 9, albümdeki favori şarkım değil ama uzun süre dinleyeceğim bir şarkı. Yine bu şarkıdaki hecelemeleri de es geçersek Chanyeol’un vocal kısmını az da olsa duymak iyi geldi.

   They Never Know sevdiğim şarkılardan. Sadece şarkı birdenbire bitiyormuş gibi geldi bana. Everything is wet because of the rain, ignore everyone’s stares…

   One and Only, çıkış parçalarının dışında en çok sevdiğim üç şarkıdan biri. Kai’nin sesi gittikçe güzelleşmiyor mu sizce de???

   Ahhh  Stronger… D.o’nun başlangıcı için söylenecek söz yok cidden…

   B-side şarkılardan en sevdiğim: Heaven… Sözlerde Chanyeol’un da katkısı varmış. Bunu duyunca sadece yardımcı olduğunu, diğer söz yazarlarıyla beraber çalıştığını düşündüm. Ama Showcase’de Leeteuk şarkıyı sadece Chanyeol yazmış gibi lanse etti sanki… Çok emin olamadım o yüzden… Ama şu kesin ki sözleri güzel cidden. Hatta bana göre albümdeki en iyi yazılmış şarkı. Chen gelsin sabaha kadar ‘Hello angel’ diye bağırsın dinlerim yani…
When the lights go out and the moon disappears, it’s still bright, because you are the star that the sky dropped.
You are probably hiding your wings behind your back.

   Mevzu bahis EXO olunca albüm yayınlandığı anda tüm müzik listelerde zirveye oturdu, perfect all-kill’LER yaptı. ‘Exo’dan beklenildiği gibi…’

   Albüm hakkında güzel bir dipnot ise gelirlerin bir kısmının Unicef-SM işbirliği SMile with U projesine bağışlanması.

Ana şarkılar dışında Heaven ve Stronger’ı da göz ardı etmemeniz dileğiyle… Hayırlı RamazanlarJ

2 Haziran 2016 Perşembe

My Name is Kim Sam Soon /My Lovely Kim Sam Soon
1 Haziran – 21 Temmuz 2015
MBC- 16 bölüm

       Bu dizi kore dizilerinin şahıymış, zamanında reyting rekorları kırmış. Ben de çok eski bir dizi olmasına rağmen “Görelim bakalım Kore dizilerinin atasını!” deyip iki final sınavımın arasında risk alarak başladım izlemeye. İyi ki de izlemişim. Hyun Bin’i tanırım ( Secret Garden ve A Millionaire’s First Love’dan) , hayran kitlesinin de farkındayım ama öyle aman aman biri değil bana göre. Ta ki bu diziye kadar... Rolü sayesinde adam hepimizin sahip olmak istediği erkek arkadaş kategorisinde 1. sıraya oturmuş, “Hyun Bin karizması” denilen şeyi yaratmış resmen.
       Neyse çok uzatmadan konuya geçeyim:

     Dizi, aşktan yana bir türlü yüzü gülmemiş, tabiri caizse evde kalmış 30 yaşındaki Kim Sam Soon(Kim Sun-A) hakkında. Bu kızımız adından çok şikâyetçi çünkü Sam Soon Korede çok eski zamanlarda kullanılan bir isimmiş. Adını duyan herkes gülüyor, durumunu siz düşünün yani. Hal böyle olunca, Sam Soon dizi boyunca ismini değiştirme çabaları içinde ve kendini yeni girdiği ortamlarda Kim Hee Jin diye tanıtmakta. Mesleği pastacılık. Hyun Bin yani Jin Hun’un restoranında pastacı olarak çalışıyor. İlk karşılaşmaları işveren-işçi olarak değil, ama bunu anlatmak istemiyorum izleyin ve görün bence. Jin Hun annesinin ayarladığı evlilik buluşmalarına gitmek istemediği için ve Sam Soon’un da çok acil paraya ihtiyacı olduğu için bunlar bir sözleşme hazırlayıp yalancıktan sevgili oluyorlar. Tahmin etmek zor değil, sonunda da cidden birbirlerine âşık oluyorlar.

     Dizinin öne çıkan diğer karakterleri Jin Hun’un eski sevgilisi Hee Jin ve onun doktoru Henry. Hee Jin, Jin Hun çok zor bir durumda iken Amerika’ya okumaya gideceğini söyleyerek adamı resmen ortada bırakıyor. Ama aslında gerçekler farklıymış bunu da dizinin ilerleyen bölümlerinde öğreniyoruz tabi. Doktoru Henry için ise sabaha kadar yazabilirim. Korece bilmeyen bu arkadaş dizide iyi ki varmış, gerek Jin Hun’la gerek Sam Soon’la iletişimleri çok güldürdü beni.

     Son olarak bahsetmek istediğim karakter ise Sam Soon’un onu aldatan eski erkek arkadaşı. Allahım bir insan bu kadar mı sinir bozucu olabilir? Gel de kötü söz söyleme şimdi. ! spoiler olabilir! Bu adam Sam s-Soon’u aldatmakla kalmadı onun Jin Hun’la sevgili olduğunu öğrenince yeniden birleşmek istedi hem de başka biriyle evlenmek üzereyken. Hadi bunu geçtim “Oğlum neden nişan pastanı Sam Soon’a yaptırtıyorsun hiç mi utanman yok!!!” diye bağırttı resmen beni. Ama her şeye rağmen böyle bir karakter lazımdı diziye. Yani ona ve aptallığına teşekkür etmek lazım final haftası stresimi boşaltmama yardımcı oldukları için..;)

     Bu karakterlerin dışında diziye renk katan restoranda çalışanlar, Sam Soon’un ailesi ve Jin Hun’un biricik yeğeni küçük kız var. İzlerseniz, bu karakterlerin hepsinin sıradan bir ana senaryoya katılan çok özel yan hikâyeler olduklarını ve diziyi izlenmeye değer kıldıklarını görürsünüz.
     
       Dizide beğenemediğim şeyler:
     1) Hyun Bin’in rengarenk gömlekleri… Tamam 2005 Kore’sinde sanırım fuşya ya da fıstık yeşili gömlekler trend ama yine de izlerken gözüme bi garip geldi, beğenemedim.
     2) Hyun Bin’in İngilizce bilmesine rağmen Henry ile Korece konuşması… Adam Fransız kaldı, üzüldüm.
     3) Hyun Bin’in olaya dramatiklik katmak için uzun bekleyişleri… Ayrılık konuşması yapmak zordur herhalde ama resmen ağzından bir kelime duymak için 1 dakika bekledim, uzun uzun anlamsız bakışmalar soğuttu biraz beni.
     4) Ve yine Hyun Bin’in eski sevgilisi hakkında gerçekleri öğrendiğinde kıza tokat atması… Şok oldum, dondum kaldım…

       Dizide çok beğendiğim şeyler:
     1) Kesinlikle Sam Soon ile Henry’nin iletişim kurma şekilleri…İzlemek çok eğlenceliydi.
     2) Sam Soon’un bir türlü diyet yapıp kilo verememesi… Kendimi gördüm resmen.
     
     3) Tuvalet muhabbetleri:)
     
     4) Kim Sam Soon’un annesinin DDS’si (Damat Seçme Sınavı;)) ve sonrasında karaokeye gitmeleri, kurtlarını dökmeleri…
     
     5) Sevdiğini dile getirmenin önemini vurgulayan konuşmaları…
     
     6) Soundtrackları… Clazziquai Project- She is favorimdi. Clazziquai demişken bu grubun Thinking Of You şarkısını dinlemenizi şiddetle öneririm… Takıntılı şekilde sevdiğim şarkılardandır. 


Sonuç olarak, Sanırım hatırı sayılır sayıda Kore dizisi izlediğim için böyle romantik komedilere alıştım. Yani “Vay be, adamlar ne dizi yapmış…” demedim ama bol bol güldüm (Healer’da demiştim ama!). Şu sıcaktan bayıldığımız günlerde zaman öldürmek için izlenebilecek klasik, güzel bir Kore romantik komedisiydi eğer izleyecek bir dizi arıyorsanız zamanı 2005’e geri sarın ve ilk bölümü açın…                                              
                                                
                                                                                                  İyi Seyirler…

1 Haziran 2016 Çarşamba

Merhaba!

            Herkese merhaba! Ben TsundereS. Bu adı neden seçtiğimi ben de çok bilmiyorum aslında. Çevremdeki insanlar beni soğuk ve mesafeli olarak değerlendirse de böyle biri olmadığımı düşünüyorum. Sadece kolayca açılamıyorum karşımdakine. Bu da beni “perdelerini kaldırınca kedi gibi bir insan” yapıyor herhaldeJ S ise adımın baş harfi. İkisini birleştirince de TsundereS oluverdi işte.
               Neden yazdığıma gelince,
    2013 yazında ablamın arkadaşının tavsiyesiyle bir dizi izledim: Flower Boy Next Door. İşte o zamandan bu yana Türk dizilerinden ziyade Kore (ya da genellemek gerekirse Asya) dizilerinin tam bana göre olduğunu anladım. Yazımın alt tarafında 1 Haziran 2016 tarihine kadar izlediğim tüm dizi ve filmleri belirttim. “Bu kız neleri izlemiş acaba, benim en sevdiğim diziyi de izlemiş mi ki?” derseniz oraya bakabilirsiniz.

    Koreseverler bilir dizilerden sonra sıranın müziğe geldiğini. K-pop olsun K-indie olsun nerdeyse artık sadece Korece çok azcık da İngilizce müzik dinliyorum.

    İnsan sevdiği bir şeyi arkadaşlarına anlatmak, onların da o şeyi sevmesini ister. Fakat konu Kore olunca nedense(!) birçok arkadaşım benden sıkılıyor. Ben de hem artık onları sıkmamak hem de gerçekten benimle aynı dili konuşan insanlarla iletişim kurabilmek için bu blogu açmaya karar verdim.


    Bu blogta izlediğim dizileri anlatmayı, nefret edene kadar dinlediğim şarkıları tanıtmayı ve bazen kafamın içinde yazarmış gibi düşündüğüm felsefik konular hakkında tartışmayı istiyorum.

    Şu koca internet âleminde benim sesim ne kadar duyulur, fikirlerime ne kadar değer verilir bilmiyorum ama umarım biri de çıkıp şu yazımı okur ve yorum yapar ki ben de yalnız olmadığımı anlarım.

Zevk alarak okuduğunuz ve benimle kendi düşüncelerinizi de paylaştığınız bir blog olması dileğiyle,
TsundereS…
                                                                                 Hello World, hope you’re listening,
                                                                                 Forgive me if I’m young or speaking out of turn…
                                                                                                                     One Republic-Come Home
KORE                                         KORE MİNİ                                JAPON        
Flower Boy Next Door               After School Bpopbookie            Piece
Boys Over Flowers                     Monstar                                        Liar Game 1-2
Playful Kiss                                 Twenty Years Old                        Sprout
Heartstrings                                 Mimi
Protect the Boss                           Ma Boy
Reply 1997                                  Aftermath 1-2
Princess hours                             Adolescence Medley
Secret Garden                              Her Lovely Heels
Man from the Stars                      Exo the Next Door
A Gentleman’s Dignity                Vampire Flower
To the Beautiful You                    Waiting for Life
Fated to Love You                        Prince’s Prince
Plus Nine Boys                             Noble, My Love
Warm and Cozy                            Dream Knights
I Need Romance 3                        Splash Splash Love
Dream High                                  The Flatterer
Trot Lovers                                    Choco Bank
Healer                                            High End Crush
Cheese in the Trap                         Tomorrow Boy
Coffee Prince



 KORE                                                    JAPON
100 Days with Mr. Arrogant                  Love For Beginners                   
My Boyfriend is Type B                         Kanojo to no tadashii asobikata                  
Almost Love                                           Love Fight
Architecture 101                                     I give my first love to you
Very Ordinary Couple                            Kimi ni todoke
Chilling Romance                                  Bokura ga ita 1-2
My Little Bride                                      Ao Haru Ride    
Love 911                                                L-DK
You are my Pet                                       Say I Love You
Art of Seduction                                     Heavenly Forest
Finding Mr. Destiny                               Strobe Edge
The Perfect Couple                                The Liar and His Lover
Hot Young Bloods                                  Forget me not
He was Cool                                           Lovely Complex
We Teach you Love                                Close Range Love
Penny Pinchers                                       Clover
My Tutor Friend                                     Liar Game The Final Stage
Runway Cop                                           Paradise Kiss
Miss Granny                                           High School Debut
Steal My Heart and Catch Me                No Longer Heroine
More Than Blue
Escaping From Charisma
Secretly, Greatly
My Sassy Girl
A Millionaire’s First Love
Love Forecast
I am Cyborg but That’s OK
200 Pounds Beauty
Twenty
Mourning Grave
Maundy Thursday
The Classic
My PS Partner
Someone Special
Enemies in Love
The Relation of Face Mind and Love
Unforgettable
Jinx!!!
Mood of the Day